saEdebiyat, Sosyal ve Siyasi Hayat İlişkisi
Edebiyat ile sosyal hayat arasında ciddi bir bağ vardır. Sosyal ve siyasi hayat edebiyatın adeta besin kaynağıdır.Edebiyatçılar yaşadıkları sosyal ve siyasi düzende ortaya çıkan aksaklıkları edebi bir hale getirmeleri toplumun nabzını tutup bunu en iyi şekilde yansıtmaları beklenen bir şeydir.Dönemin siyasi koşullarından zorluklarından ya da aksaklıklarından beslenen edebiyatçı bunu kendi üslubuyla edebileştirerek bizlere sunar.
Edebiyat düşünce hayatının vazgeçilmezidir. Düşünün ki düşüncesini açıklayacak birisi edebiyatı kullanmasın. Bu mümkün değildir.
Edebi eserlerin konusu siyasi ve sosyal hayatı da kapsar. Yazarlar dönemin siyasi ve sosyal hayatını eserine konu edinebilir.
Demek ki edebi eserler dönemin düşünce, sosyal ve siyasi hayatını yansıtır. İnsanların o dönemdeki yaşayışlarını, bulundukları durumu bizlere yansıtır. Örneğin; Kemal Tahir'in "Esir Şehrin İnsanları" adlı kitabı 1. dünya savaşında aydınların umutsuz koşullar altında, çıkplak elleriyle savaşı nasıl üstlendiklerini anlatan bir romandır.
İşte bunun gibi geçmişi anlatan romanlar, belgeler, resimler, heykeller edebiyatın sosyal düşünce, siyasi hayatla ilişkisi olduğunun kanıtıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder