27 Mart 2012 Salı

LÄ°BYA-SÄ°RTE



70 bin nüfuslu Sirte şehri, tam bir aydır NATO uçaklarının ağır bombardımanı altında.
Sirte’nin etrafı ise gene NATO tarafından son model silahlarla donatılmış bir çapulcu sürüsü ile kuÅŸatılmış durumda.
Çapulcu sürüsü, ÅŸehir bombardımanla iyice dövüldükten sonra saldırıya geçiyor ve her seferinde hayatlarını ortaya koyarak, vatanlarını ve onurlarını savunan Sirte’liler tarafından geri püskürtülüyorlar.
Hastaneler bombalanıyor, sivil insanlar ölüyorlar. İlaç ve en hayati tedavi gereçleri yok.
Bir aydır kuşatma altında olan bir şehirde yiyecek sıkıntısının da had safhada olduğu tahmin edilebilir.
Bu koÅŸullarda Sirte’nin daha ne kadar dayanacağı ayrı bir konu. Ama ÅŸehrin önümüzdeki gün veya haftalar içinde düşmesi, yaÅŸanan trajediyi sadece daha da büyütüyor.
Ve Sirte iÅŸte bu koÅŸullarda direniyor.
Farkında mısınız ey insanlar, ey Türkiye halkı? Sirte’de insanlar katlediliyor. Hedef alınan insanlık onurudur. Hedef alınan bir halkın kendi ülkesinde, kendi ülkesinin sahibi olarak, başı dik ve onurlu yaÅŸama isteÄŸidir.
Tam bir aydır en olumsuz koşullarda bir şehrin bütün insanlarının her şeylerini, en başta canlarını ortaya koyarak direnmesi sizin için bir şey ifade etmiyor mu?

EMPERYALÄ°ST Ä°KÄ°YÃœZLÃœLÃœK

Amerika, Fransa ve Ä°ngiltere Libya’ya müdahale kararına vardıkları zaman hangi yalanını arkasına sığındılar? Eminim hiç kimsenin aklında bu “yalan” kalmamıştır. Her zamanki “insan hakları” ve “demokrasi” yalanlarına baÅŸvurmuÅŸlardır hiç şüphe yok ki.
Tıpkı dün Irak’ta ve Afganistan’da, bugün Suriye’de baÅŸvurdukları gibi.
Ama bütün dünya biliyor ki, Amerika ve suç ortakları Libya’ya petrol için girdiler.
Kendi verdikleri rakamlara göre; bugüne kadar en az 40 bin kiÅŸi, bu haramiler Libya’nın petrolünü yaÄŸmalayabilsin diye katledildi.
Herkes bu gerçeği biliyor.
En başta Amerikan halkı, Fransız halkı, İngiliz halkı bu gerçeği biliyor.
Bütün bunları biliyor ve seyrediyor Batılı halklar, Libya’da sürüp giden katliamı.
Seyrediyorlar ve Obamaların, Sarkozylerin suç ortağı oluyorlar.

Gelelim Türkiye’ye!

Tarihte emperyalizme karşı ilk KurtuluÅŸ Savaşı’nı vermiÅŸ olmakla övünen Türk Milletine!
Büyük bir Müslüman milletler ailesinin mensubu olmakla gurur duyan Müslüman Türkiye halkına!
Haçlı saldırısına direnişe önderlik etmeyi, tarihinin en onurlu sayfalarından biri olarak kabul eden halkımıza!
Tarihi boyunca hiç yabancı boyunduruğuna girmemiş olmayı haklı olarak önemli bir övünç nedeni sayan milletimize!
Libya’ya yönelik bu vahÅŸi saldırı devam ederken ey millet, sen ne yapıyorsun?
AKP’nin ne olduÄŸu belli. AKP, Sirte’ye yaÄŸan bombalarının sahiplerinden biri.
Sirte’nin etrafındaki çapulcu-hain sürüsünün elindeki silahlar, AKP’nin gönderdiÄŸi para ile alınmış!
Peki, Sirte’de Müslümanlar, din kardeÅŸlerin katledilirken sana; “niye sessiz kalıyorsun” diye seslenen bir vicdanın yok mu?
Günümüzün haramileri, ABD emperyalistleri ve suç ortakları, aşağılık amaçlarına ulaşmak için mazlumları katlederken, neredesin sen, ne yapıyorsun?
Bu sorulara verilecek cevabı olmayanlar zalimlerin suç ortaklarıdır. Kimileri ise emperyalist zulmün adım adım kendi kapılarına dayandığını görmeyen gafillerdir.

FELLUCE

Amerika, 2003 yılı Nisan ayında Irak’ı iÅŸgal etti. Ama Irak halkı direnmeye devam etti. Bugün de direniyor.
Bağdat yakınlarında bulunan Felluce şehri (yanılmıyorsam 20 bin nüfuslu) dillere destan bir direniş sergiledi.
Dünyanın neresinde olursa olsun, insanlık adına olumlu ne varsa ondan nasibini almış herkesi onurlandıran bir direniş.
Amerika bu şehrin direnişini kırmak için tarihinin en büyük zulümlerinden birini gerçekleştirdi. Taş üstünde taş bırakmadı. Her türlü kimyasal ve biyolojik silahı kullandı.
Ama Felluce yerinde, dimdik ayakta…
Irak, Felluce’nin o büyük direniÅŸinden aldığı güçle yarını yeniden kuracak.
Sirte, bugün Ömer Muhtar’ın ruhu ile saldırganlara direniyor. Ve daha bugünden bütün dünyaya göstermiÅŸtir ki, orada direnen Libya halkıdır.
Küresel harami, Küresel terörist NATO, bombalamaya bugün ara versin, Sirte’deki kahramanlar bütün ülkeyi çok kısa zamanda çapulculardan kurtaracaktır.
Ä°ÅŸte bu gerçek, Sirte’deki vatanseverlerin bir aydır devam eden direniÅŸleriyle kanıtlandı.
Ve Sirte halkı, bütün Libya’nın yüzyıllar boyu daima hatırlayacakları bir onur sayfası yazıyorlar.
 “EZÄ°LEN MÄ°LLETLERÄ°N ÅžEHÄ°DÄ°”

NATO uçaklarının tam 40 gün süren yoÄŸun bombardımanının ardından, Libya Devlet BaÅŸkanı Kaddafi’yi ve oÄŸlu Mutassım’ı yakalayan çapulcuların ne yaptıklarını bütün dünya gördü.
Aslında, Libya’da neyin yıkıldığı ve yerine neyin konmakta olduÄŸu, televizyon ekranlarına yansıyan o sahnelerden çarpıcı bir ÅŸekilde gösterilmiÅŸ oldu.
O iÅŸkencenin, lincin, yargısız infazın bir numaralı sorumlusu, cep telefonuna gelen Kaddafi’nin yakalandığı (veya öldürüldüğü) mesajını görünce gazetecilerin önünde sevinç çığlığı atan, “ABD” adındaki “terörist” ve “haydut” devletin DışiÅŸleri Bakanı Hilary Clinton’dur.
Elbette ki, Hilary Clinton bir simgedir sadece. O atılan sevinç çığlığında, bütün bir emperyalist sistemin sefaleti ve sorumluluğu bulunuyor.

HARAMİLER VE ÇAPULCULAR
Her “sistem” (veya bunu her sistemin başında bulunan ve sistemi belirleyen “Hâkim sınıf” olarak da ifade edebiliriz) savaşırken, barış yaparken, yönetirken, “adalet” dağıtırken, “üretim”de bulunurken, kısacası hayatın her alanında faaliyet gösterirken, kendi karakterine uygun davranışlar gösterir.
Bugün kapitalist-emperyalist sistemin başında, insanlığın bugüne kadar yarattığı olumlu anlamda ne varsa, onlarla ilişkilerini koparmış bir Gladyo-Mafya-Tarikat zümresi bulunuyor.
Yalan, ikiyüzlülük, yargısız infaz, kendi aşağılık menfaatleri uğruna milyonlarca mazlumu öldürmek, bu kesimin olağan politika yöntemleridir.
“Kitle imha silahı var” yalanını söyler, Irak’ı iÅŸgal eder ve 2 milyona yakın Iraklıyı katleder. Amaç, Irak’ın petrolüne konmaktır.
“Ä°kiz kuleleri Taleban yıktı” der, Afganistan’ı iÅŸgal eder, yüz binlerce Afganlıyı öldürür. Amaç, Çin ile Rusya’nın yanı başında stratejik bir üs ele geçirmek ve yıllık trilyonlarca dolarlık uyuÅŸturucu pazarına hâkim olmaktır.
Libya’da cebine para koyup, eline silah vererek NATO bombalarının korumasında ileri sürdüğü çapulcuları kullanarak yarattığı kaosta; bugüne kadar 50 bin mazlumu katleder. Ve böylece sözümona “diktatörlüğe karşı mücadele eder”.
Ä°ÅŸte bu fiillerin sahibi olan bir sistem, insanı “insan” yapan bütün deÄŸerlere kaçınılmaz olarak düşman olur. Ä°nsanlık, tarih içinde sadece olumlu deÄŸerler üretmedi. Düşünen, planlama yapan ve üreten bir varlık olarak insan en yüce deÄŸerleri ürettiÄŸi gibi, en aÅŸağılık deÄŸerlerin de sahibi olmuÅŸtur.
Libya’da, emperyalistler ve uÅŸakları, insanı insan olmaktan utandıran o aÅŸağılık eylemlerine bir yenisini eklediler.

Ä°NSANLIK MÃœSVEDDESÄ° HAÄ°NLER
Kaddafi’yi ve oÄŸlu Mutassım’ı iÅŸkenceyle infaz edenler hakkında fazla bir söz söylemeye gerek yok.
Her toplumda üç kuruşa anasının ipini satacak, düşmanla işbirliği yaparak kardeşini boğazlayacak insan müsveddeleri bulunur.
Kurtuluş Savaşımızda böylelerini gördük. Günümüz Türkiyesinde yaşanan gelişmeler içinde de varlıklarına tanık oluyoruz.
Libya gibi 21. yüzyılda, haramilerin egemen olduğu bir dünyada, Ortaçağ ilişkilerinden kendisini kurtaramayan bir ülkede bu tiplerin varlığı da anlaşılır.
Ama bunların basit piyonlar olduğu gerçeğini unutmamak lazım.

TÃœRKÄ°YE’YE YANSIMALAR
Kaddafi’nin öldürülmesinden bu yana geçen bir haftalık süre içinde, Türkiye basınında yazılıp çizilenlere bakıyoruz. Malum basın yayın organları, caniliÄŸi alkışlıyor. Hatta “Kaddafi’nin sonu”na iÅŸaret ederek, BeÅŸar Esad’a tehditler savuruyorlar.
Uşaklık ve uşaklığa özgü olan, gözü kapalı efendinin her yaptığına alkış tutmak evrenseldir. Onlar ellerine fırsat geçtiği zaman aynı vahşeti bu topraklarda da sergilemek isteyeceklerdir.
1930 yılında Menemen’de yapılan farklı bir ÅŸey deÄŸildi.
Ama bir de, “Evet Kaddafi bir diktatördü, ama bu ÅŸekilde katledilmesi doÄŸru deÄŸil” diyenler var. Bunlar emperyalizmin Libya’ya karşı gerçekleÅŸtirdiÄŸi alçakça saldırıya boyun eÄŸen, onaylayan, ama Kaddafi’nin vahÅŸice öldürülüşünü oradaki üç-beÅŸ çapulcuya yıkarak oradaki asıl suçluları gizleyenlerdir.
İşbirlikçiler ve korkaklar, her gelişme karşısında aynı tavrı alıyorlar.
“Ama Saddam da zalimdi…”
“Ama Esad da halkına diktatörlük uyguluyor…”
“Ama Ergenekon’da suçlular da var…”
Bütün bu gerçeklerle, emperyalizmin gerçekleştirdiği bir saldırıya karşı, sözümona tavır belirleyenler, sonuç olarak o alçaklığın suç ortağı olmaktan başka bir şey yapmamaktadırlar.

KADDAFÄ°
Kaddafi’ye gelince;
Aslında günümüz dünyasında, başlı başına Amerikan emperyalizminin hedefi olmak bile; bir kişi, bir parti veya bir iktidar hakkında değerlendirme yapmak için yeter de artar bile.
Kaddafi’nin saldırıya uÄŸramasının tek nedeni, uyguladığı “bağımsızlık” politikalarıdır. Libya’nın petrollerini Libya halkı için deÄŸerlendirmesidir. Halkına parasız eÄŸitim, parasız saÄŸlık ve herkese konut olanağı saÄŸlamasıdır.
Bütün bu kazanımları savunacak güçte bir Milli Ordu’nun olmaması, ekonomik kriz içinde debelenen Batılı haydutların Libya’yı yutma iÅŸtahını kabartmıştır.
Olay bundan ibarettir.
Çin, Rusya, Hindistan ve Brezilya gibi Batı emperyalizminin karşısında yükselmekte olan ülkeler ise, bu saldırıyı seyretmiÅŸlerdir. Deyim yerindeyse, Libya’yı saldırgana yem olarak vermiÅŸ, böylece kendileri için daha elveriÅŸli bir dünya elde edeceklerini sanmışlardır.
Kaddafi, bu koşullarda emperyalist saldırıya direndi. En başında da söylediği gibi, kendi vatanında emperyalist haydutlara karşı savaşarak öldü.
Ömer Muhtar gibi; ÅŸanla, ÅŸerefle…
Venezüella Devlet BaÅŸkanı Hugo Chavez’in dediÄŸi gibi “Kaddafi emperyalizme karşı savaÅŸan halkların ÅŸehididir.”
Emperyalizmin uşakları ise şimdi onun ölümünden korkuyorlar. Bilinmeyen bir yere gömerek, onun ölüsünden kurtulacaklarını düşünüyorlar.
Alçaklar, aptallar ve zavallılar!...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder